12 Aralık 2016 Pazartesi

Sabah

Sabah kalkar mıyız? Belki o yüzden bir türlü yatamayışım, belki ondandır uykunun beni ziyarete gelmemesi. Yastığa değiyor başım ve tüm uykuları çalıyorlar. Çaldılar, uykularımı çaldılar, coşkumu bir sokak köşesinde kaybettim. Şimdi yeniden yaratıyorum. Onları satmıyor kimse, onlar ancak sabırla, inatla yaratılıyor. Başladım yine, biraz zaman biraz istikrar gerekiyor. Hırsızlar alıp götürdüler hepsini, herşeyi. Kapıcı, "abla çok üzüldüm, bir baktım kırıp girmişler ama duymamışız" dedi. Apartmana baktım. Karşı komşumun kapısına adımlarımı saydım. Altı adımda varıyordum kapısına. Her asansör geldiğinde kapıyı aralar, kim geldi diye bakar. Kapısına sırtımı verdim, kendi kapımı dinledim. On yedi basamakla alt kata, sonra on yedi basamakla üst kata gittim. Kapımı dinledim. Asansör çalıştı, birisi en üst kata çıktı. Bir daireden kahkaha sesleri geldi. Sonra vazgeçtim. Polisi çağırmak istedim. Polis "iyi ki görmemişsiniz hırsızları" dedi. "Sağı solu olmaz bunların bıçakla dolaşırlar, delik deşik ederlerdi sizi." Gitti. Arabasına bindi ve gitti. Bir daha polis gelmedi. Çaldıkları uykuları yerine koyamıyorum. Denedim olmuyor. Kahkaham da kaybolmuş, onu da götürdüler? Bilemedim. Nadir eşyalardan olmayınca insan fark etmiyor. Ortalığı temizlerken bir köşe de buldum. Elimde everdim çevirdim ama tam da oturtamadım. Umuda benziyordu sanki. Ama o da yıllar önce gitmemiş miydi? Bilemedim. Sonra bakarım, önce şu ortalığı toplayalım diyerek onu cebime attım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder